15 Mart 2012

bu iğrenç bir öz eleştiri yazısıdır.

benim karşıma da biri çıksın ve beynimde aniden heyecan belirten parçalar çaldırmayı başarsın istiyorum. uzaylı falan olmasına da gerek yok. normal, standart bir erkek yeterli.
insanın dönem dönem değişen ruh hallerinin buhranlı bir dönemini geçiriyorum anlaşılan. insanın çevresinde gelişen olaylar, olaylar, olaylar... ister istemez etkiliyor tabii. bazen birinin ağzından kaçırdığı bir söz, bazen kedinizin hastalanması, bazen izlediğiniz bir filmin ufak bir repliği yada karakterin size olan benzerliği, bazen de hayat şartlarınızın elinizde olmadan kötüye gidişi... bunlar normal insanların başına tesadüfen ard arda geldiğinde "hayatın sen bakarken soyunamıyorum deme şekli" diye adlandırıyoruz. fakat benim gibi normal olmayan insanların başına bir çoğu tesadüfen geldiğinde kalanını da kendisi yaratıyorsa "bi siktir git amk" diyoruz. 
hüzünlerimi buhranlı yaşadığım şu döndemlerde kendimi tam bir Türk gibi hissediyorum. acı dolu dizilerden haz alan, acıklı olayları dinlemekten zevk alan, en ufak bir duygusallıkta boğazı kaşınıp gözleri dolan pislik bir insan modeli. iğrenç bir insan oluyorum bu havalarda; uzak durulması tavsiye nedenidir. 
bazen gerçekçi insanlara imrenmiyor değilim. hayatın gerçeklerini biliyorlar ve ona göre yaşıyorlar. benim gibi beynini geri planda tutan insanlar ise yaşayarak tecrübe ediyorlar. iyi yanları mı ağır basıyor yoksa kötü yanları mı bilmiyorum. bazen de karar veremiyorum tabii. işin kötü yanı duygusal olmayı sevdiğimi kabullenmiş olmam. yada kabullenmiş gibi görünmem. 
hergün toplu taşımaya biniyorum çalışan birçok istanbullu gibi, insanları izlemeyi seviyorum. bir nev-i iyi huylu bir sapık gibi düşünebilirsiniz beni. herkesin ayrı bir dünyası var. herkes birbirinin yanından geçip gidiyor. o kadar acelemiz var ki hepimizin, etrafımızda olup bitenleri görmüyoruz, insanların yüzüne bakmıyoruz. kafamızı kaldırmadığımızdan hayatın farkına bile varamıyoruz... ve böyle geçip gidiyor hayatlarımız. çünkü sorumluluklarımız var. çalınmış hayatları yaşıyoruz ve bunu ister istemez yaşıyoruz. sırf bu nedenle bile hepimiz cehennemde yanacak olabiliriz. 

arkadaşımın ağzından kaçırdığı -ki kimse ne kadar yıkıldığımın farkında değil- cümleyi aşmaya çalışıyorum. kedim gün geçtikçe iyileşiyor. izlediğim filmlerin repliklerinden ders çıkartıyorum. karakterlere benzerliğimi kabulleniyorum. 

ve kimse ciddiye almıyor ama ben şarkı söylemek istiyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder